Içecek Seçimi ve İçecek Servisinde Genel Prensipler

Yazar tarih Eki 8th, 2008

İçecekler yemeğin yenmesini kolaylaştırıcı özelliğe sahiptir ancak, bununla beraber zevk ve hazmı kolaylaştırıcı olarakta tercih edilmelidir. Bu nedenle, içecekler su dışında olanları da zevk verici maddeler denenmektedir.
Bir servis görevlisinin hangi yemekler ilk hangi şarapların uyum sağladığını bilmesi gerekir. Gerektiği durumlarda, konukların şarap istediklerine uygun önerde bulunabilmelidir. devamı »

HAUSE KEEPING(KAT HIZMETLERI)

Yazar tarih Eki 8th, 2008

HAUSE KEEPING (KAT HİZMETLERİ)

Bir otelin temizlik, tertip, bakım ve dekorasyonla ilgili iş ve işlemlerin yürütüldüğü, planlanıp programlandığı bölüme kat hizmetleri denir.

Konuk odaları, koridor, ortak kullanım alanları, toplantı salonları, yemek salonları, sergi ve fuar salonları, otel içi alış-veriş merkezleri, oyun salonları, spor salonları kat hizmetlerinin alanına girer.
Genel Kat Yönetimi (Hause Keeper)Oda Servisi koridor ve Merdiven Ambarlar Çamaşırhane Oda Görevlileri Sorumlusu Office Depolar Çamaşırhane Şefi
Kat Garsonu Cam Siliciler Ambar Memurları Ütücüler Duvar Siliciler Terziler Meydancılar

Kat Hizmetlerinin Ortak Özellikleri:

? Fiziki görünüşü düzgün sağlıklı ve tertipli olmalı
? Görevine zamanında gelmeli ve işini tam bitirmeden görevinden ayrılmamalı.
? Müşteriye saygılı ve güler yüzlü davranmalı.
? Temizlik araç-gereçleri yanında bulundurmalı.
? İşleri plan dahilinde yapmalı.
? Sır saklamasını bilmeli ve dedikoducu olmamalı.
? Geçimli çalışkan ve dürüst olmalı.
? El ve ayak tırnaklarının kısa tutulması
? Her gün duş almalı.

Kat Hizmetleri Personeli

1- Genel Kat Yöneticisi
2- Genel Kat Yöneticisi Yardımcısı
3- Genel Kat Alan Şefi
4- Bayan Oda Şefi
5- Erkek Oda Görevlisi
6- Meydancı
7- Çiçekçi
8- Erkek Oda Görevli Yardımcısı
9- Çamaşır Oda Şefi
10- Çamaşır Oda Şefi Görevlisi
11- Çamaşırhane Şefi
12- Terzi
13- Temizleyici
14- Çamaşırhane Pres Ütücü
15- Silindir Ütücü
16- Çamaşır Taşıyıcısı
17- Çamaşır Yıkayıcısı
18- Kuru Temizleyici
19- Markalayıcı

Erkek Kat Yöneticisi (Governante)

Kat yöneticisinde olması gereken özellikler:

? Orta yaşlı sağlık durumu iyi
? Enerjik ciddi ve faal olmalı
? Personelini idare edecek teknik bilgiye sahip olmalı
? Müşteri psikolojisinden anlamalı
? Bellibaşlı yabancı dilleri konuşabilmeli
? Milletlerin örf ve gelenekleri hakkında bilgi sahibi olmalı
? Çabuk ve yerinde karar verme yeteneğine sahip olmalı, soğuk kanlı ve sakin olmalı

Kat Yöneticisinin Görevleri:

? Daireyi Teşkilatlandırmak
? Personelin haftalık, yıllık izniyle ilgilenir
? Kendi personelini kendi seçer
? Otelin dekorasyon,tertip ve düzenini yürütür.
? Otelin temizlik malzemelerini satın alır, depolar ve dağıtır
? Çamaşırhaneyi kontrol ederek çamaşırların iyi yıkanıp zamanında ütülenmesini, sağlığa uygun şekilde stok edilmesini sağlar.
? Günlük aylık ve yıllık çalışma programını hazırlar.

Kat yöneticisine verilin raporlar

Bölüm görev çizelgeleri, işe devam çizelgeleri yıllık veya sezonluk, genel bakım, otel bakımı (boya-badana) halıların değişimi …vb ile ilgili raporlar iş gücü ve malzemeler konusunda ekonomik yöntemlerin önerildiği projeler. Bölüm bütçeleri.

Kat hizmetleri ile ön büro arasındaki ilişki

Aralarında sıkı bir ilişki vardır.
Ön büro ile kat hizmetleri arsındaki şu raporlar kıllanılır.
Grup memerandomleri
Housekeeper raporları
Check in Check out listeleri, Vip raporları, oda değişim formları, kayıp eşya formları, ilave yatak formları, arıza emirleri.

Kat hizmetleri ile Teknik servis arasındaki ilişkiler

Arıza formu hazırlanır, tasarrufla ilgili önlemler alınır.

Kat hizmetleri ile Muhasebe departmanı arasındaki ilişki

Arasındaki kordinasyonu sağlamak için personel devam çizelgeleri ve oda mutabakat raporları kullanılır.

Sipariş formları satın alma bölümüne verilir.
Ambar talep formu ile depoya başvurulur.

Çamaşır hane ile Kat hizmetleri arasındaki ilişki
Formlar hazırlanır çamaşırlar çamaşır haneye teslime dilir.

Not: Kat hizmetlerinin yiyecek içecek depertmanı ile fazla ilişkisi yoktur.

GÖRGÜ KURALLRI

Yazar tarih Eki 7th, 2008

Görgü kuralları

Görgü kurallarına uymak diğer insanlara saygı göstermektir ve onların duygularına önem verdiğiniz mesajını göndermek demektir.

Görgü kurallarının ne olduğunu tanımlamak zor ve akıl karıştırıcıdır çünkü kültürden kültüre hatta aileden aileye değişim gösterebilir. Dolayısıyla görgü kuralları üzerine genel bir fikriniz olması doğru adımları atmanız için bir temel oluşturacaktır.

Bu yazı yemek, iş ortamı ve sosyal alanlarda ki temel görgü kurallarına dair özet kuralları kapsamaktadır.

Yemek Yeme Kuralları ?
İster 7 aşamalı lüks bir yemek yiyor olun ister bir arkadaşınız ile yerel lokantada olun, görgü kuralları herkesin yemekten keyif almasını sağlar. İşte bazı öneriler:

Masa düzeni
? Bir kere çatal, bıçak yada kaşığınızı kullandıktan sonra masaya bir daha asla dokunmaması gerekir. Kullanılmış çatal, bıçak yada kaşık her zaman tabağın içinde tutulmalıdır.
? Peçete yada çatal-bıçak konuşma sırasında sallanmaz (örneğin, konuşurken)
? Peçete ile ağzınızı silmeyin sadece dokundurarak kurulayın.

Yemekte davranışlar
? Herkesin yemeği gelene kadar yada ev sahibi başlamanızı rica etmeden yemeğe başlamayın. İçeceğinizi istediğiniz her zaman içebilirsiniz.
? Ağzınız açıkken yemeğinizi çiğnemeyin yada yemek yerken konuşmayın. Ağzınızı fazla doldurmayacak kadar küçük parçalar halinde yiyin.
? Masada dik oturun ve dirseklerinizi masanın üzerine koymayın.
? Çok hızlı yada yavaş yemeyin. Masadakilerin hızına uymaya çalışın.
? Masada iken asla dişlerinizi karıştırmayın. Eğer çok gerekli ise tuvalete gidin.
? Ekmeğinize yağ sürerken her seferinde küçük bir parça almaya özen gösterin ve her zaman önce tabağınıza alın sonra ekmeğin üzerine sürün.
? Masadaki yiyecekleri uzatırken, her zaman sağınıza verin. Ekmek verirken kendinize almadan önce başkalarına önerin.
? Yemekte sigara içmeyin, eğer masadaki kişiler ve restorant kuralları yasaklamıyor ise yemekten sonra içebilirsiniz.
? Sofra takımı ve bardaklar üzerinde ruj izi bırakmamaya özen gösterin. Yemeğe oturmadan önce rujun fazlasını bir peçete ile alın.
? Tadına bakmadan önce yemeğe tuz yada biber koymayın .

İşyeri Görgü Kuralları

İşyerinde ki kurallar birlikte çalıştığınız meslektaşlarınıza ve iş arkadaşlarınıza karşı saygı göstermek demektir. Ayrıca görgü kurallarına uymanız iş görüşmelerinizde yada iş başvurularınızda bırakacağınız etkiyi önemli oranda etkileyecektir..

? Her zaman takdim edildiğinizde yada tanıştırıldığınızda ayağa kalkın.
? Siz insanları tanıştıracağınız zaman daha önemli kişinin ismini önce söyleyin.
? Telesekreterinize İsminiz, göreviniz, departmanınız ve ne zaman müsait olduğunuza dair kısa ve profesyonel bir mesaj bırakın.
? Mesaj bırakırken isminizi ve soyadınızı, neden aradığınızı ve telefonunuzu bırakın.
? Kıyafet kuralına uyun. Eğer belli bir kural yok ise üst düzey yöneticilerden örnek alın.
? Bütün toplantılara tam zamanında gelin.
? Toplantı sırasında kalemler, ataçlar yada diğer ofis araçları ile oynamayın.
? Çok gerekmedikçe toplantı sırasında telefonunuzu kapalı tutun. Eğer kapatamıyorsanız o zaman kapının yakınına oturun böylece telefonunuz çaldığında sessizce dışarı çıkabilirsiniz.
? Oturuşunuza ve duruşunuza dikkat edin ?koltuğa gömülmeyin , sandalyenizde geriye yaslanmayın, yada kollarınızı göğsünüzün üzerinde kavuşturmayın.

Sosyal iletişim kuralları

İster manavda bir yabancı ile konuşurken ister bir arkadaşınız ile kahve içerken bütün insanlar saygı gösterilmesini hak eder.
? İletişim hem beden hareketlerini hemde sözlü ifadeyi kapsar. Konuşurken karşınızdaki insana bakın ve kollarınızı kavuşturmayın (kızgınlık ifadesi).
? Eğer utangaç biriyseniz bunu kabul etmekten ve söylemekten çekinmeyin. Dürüstlük insanların rahatlamalarını sağlar.
? Normal hızda konuşun ne çok hızlı ne çok yavaş.
? Karşınızdaki kişi üzerinde bıraktığınız izlenimi fazla düşünmeyin.
? Konuşmayı bitirirken geçerli bir neden öne sürün ve kişi ile konuşmaktan keyif aldığınızı belirtin.
? Karşınızdakine iltifate ederken içten ve samimi olun. Karşılaştırma yada değerlendirme yapmamaya özen gösterin; örneğin, “Kazağının ne kadar eski olduğu düşünülürse gayet iyi duruyor .”
? İltifat aldığınızda fazla alçak gönüllü olmayın ve iltifatın gerekmediğini açıklamaya çalışmayın. Basit bir “teşekkürler” hem yeterli hemde kibarcadır.
? Birisini eleştireceğiniz zaman karşınızdaki insanın duygularını göz önünde bulundurun ve kişi ile özel olarak konuşmaya özen gösterin. Yakıştırma yapmaktan kaçının ve sorunu kişiselleştirmeyin
? Birisi sizi eleştirdiğinde sakin olun. Savunmaya geçmemeye özen gösterin. Eğer kişi sizi insanların içinde ve kabaca eleştiriyor ise içgüdüsel olarak reaksiyon göstermek isteyebilirsiniz fakat en iyisi basitçe “Düşünceni özel olarak bana iletmeni tercih ederdim” deyin.
? Her zaman “Lütfen” ve “Teşekkür ederim” demeyi unutmayın
Öksürüken yada esnerken ağzınızı kapatmayı unutmayın ve hemen elinizi yıkamaya özen gösterin. Bu hem görgü kuralı hemde temizlik kuralıdır.

 

GÜNLÜK YEMEK LİSTESİ MÖNÜ PLANLAMA

Yazar tarih Eki 7th, 2008

GÜNLÜK YEMEK LİSTESİ (MÖNÜ) PLANLAMA

En uygun günlük yemek listesi, üç ana öğünde her besin grubundan yeterli miktarda yiyeceklerin bulunacağı şekilde düzenlenir. Her öğünde besin gruplarının tümünden yeterli çeşit ve miktarda besin bulundurmak zor olabilir. Bunun için, günlük yemek listesi, öğünler birbirini tamamlayacak ve bir bütün oluşturacak biçimde düzenlenir. Günlük yemek listesinde besin gruplarının tümünden belirli miktarlarda besinlerin bulundurulması amaçlanır. Bir öğünde bir besin grubundaki besinlere yer verilmemişse, öteki öğünlerde bu eksiklik tamamlanır. Öğün atlanmaz. Günlük yemek listesindeki besinlerle, birey ya da grubun yeterli ve dengeli beslenmesi sağlanır. Yemek listesi haftalık olarak düzenlenir. Öğünler arasında olduğu gibi, besinlerin günlere dağılımında da çeşit, miktar ve kalite yönünden yetersizlikleri giderici, tamamlayıcı bir yol izlenir. Günlük yemek listesi düzenlemede devamı »

GÜNLÜK BESLENME REHBERİ ve BESİN GRUPLARI -5

Yazar tarih Eki 7th, 2008

GÜNLÜK BESLENME REHBERİ

Yeterli ve dengeli beslenmek için değişik yaş, cinsiyet ve özel durumlardaki bireylerin enerji ve besin öğeleri gereksinmeleri farklıdır. İnsan, gereksinmesi olduğu besin öğelerini tartarak alamaz. Bunlar doğal besinlerle karşılanır. Besinlerimiz, içerdikleri besin öğelerinin türleri ve miktarları yönünden farklıdır. Bazı besinler proteinden, bazıları herhangi bir vitaminden zengindir. Her besini yeme olanağımızda yoktur. Bu nedenle, besinlerimizi, besleyici değerleri yönünden 4 grup altında toplayabiliriz. Bu grup içinde yer alan besinler, birbirinin yerini tutar. Günlük diyetimizde her gruptan besin bulunur ve bunların miktarları gereksinmemize uygun olursa, yeterli ve dengeli besleniriz:
BESİN GRUPLARI

1.Et, Yumurta, Kuru Baklagiller, Yağlı Tohumlar

Etler, yumurta, kuru baklagiller (kuru fasulye, nohut, mercimek, soya fasulyesi…) ve yağlı tohumlardan (fındık, fıstık, badem ve ceviz) oluşmaktadır. Bu gruptaki besinler diğer gruptakilerden daha fazla protein içermektedir; ayrıca demir, çinko, fosfor, magnezyum ve B vitaminleri açısından da zengindir.

Et grubundan günlük alınması gereken miktar 2 porsiyondur. 1 adet yumurta yarım porsiyon, 1 tabak kuru baklagil yemeği, 3 köfte büyüklüğünde et (90 g), 2 tabak etli sebze yemeği ise 1?er porsiyondur. Bir öğün tavuk yendiğinde, diğer öğün kuru fasulye veya sabah yumurta yendiğinde öğleyin bir tabak etli sebze, akşam bir tabak et yemeği yenilirse bu gruba olan gereksinim karşılanmış olmaktadır.

2. Süt ve Türevleri

Süt, yoğurt, peynir ve diğer süt ürünlerinden oluşan bu grup, proteinin yanı sıra kalsiyum, fosfor ve riboflavinin de zengin kaynağıdır.

Süt grubundan günlük alınması gereken miktar; yetişkinler için 2 porsiyon, çocuk, genç, emzikli, menopoz sonrası kadınlar için 3 – 4 porsiyondur. Her gün en az 2 su bardağı süt tüketmek dengeli beslenme için temel koşuldur. Süt yerine, aynı miktar yoğurt da yenilebilir. 2 kibrit kutusu büyüklüğünde beyaz peynir, 1 kase muhallebi veya sütlaç, 1 su bardağı süte eşdeğerdir. Bir öğün peynir, bir öğün süt, bir öğün yoğurt tüketilerek bu gruba olan günlük gereksinim karşılanabilir.

3. Sebze ve Meyveler

Her türlü sebze ve meyvenin yer aldığı bu grup, özellikle A ve C vitamini, antioksidanlar, bitkisel kimyasallar ve diyet lifi açısından önemlidir.


Sebze ve meyve grubundan günde en az 5 porsiyon tüketilmesi gerekir. Büyük meyvelerin (portakal, elma, armut, muz gibi) orta büyüklükte bir tanesi, çilek, kiraz gibi meyvelerin yarım su bardağı, kayısı, erik gibi meyvelerin ise 3 – 6 adedi, birer porsiyon sayılmaktadır. Yeşil sebzelerin 200 gramı (kıyılınca yaklaşık 2 – 3 su bardağı), domates ve patatesin orta büyüklükte bir tanesi, patlıcan, kabak ve havucun 1 küçük boyu birer porsiyondur. Günde 3 adet meyve, bir porsiyon salata ve sebze yemeği yenirse bu gruba olan gereksinim karşılanmış olmaktadır.

4. Tahıl Grubu

Karbonhidrat açısından zengin olan bazı vitamin ve mineralleri de içeren bu gruptaki besinler (buğday, pirinç, mısır ve bunlardan yapılan ekmek, makarna, bulgur, şehriye…) günlük enerjinin esas kaynağını oluşturmaktadır. Bu grup niasin, tiamin gibi B vitaminleri ve enerji sağlamaktadır. Kişiler aktivite ve ağırlık durumlarına göre bu gruptan tüketmelidirler. Kilosu normal ve orta düzeyde aktivite yapan kişilerin, bu gruptan günde 4 – 6 porsiyon tüketmeleri yeterlidir. 3 – 5 yemek kaşığı pilav veya makarna, 1 kase çorba, 1 dilim börek 1?er porsiyon kabul edilmektedir. Her öğünde 1 – 2 dilim ekmek ve öğünlerde pilav veya makarna yenmesi ile bu gruba olan gereksinim karşılanabilmektedir.

Yeterli ve dengeli beslenmeyi sağlayabilmek için, görevleri farklı olan bu 4 temel besin grubundan her öğün, bu mümkün değilse, her öğün belirli miktarlarda tüketilmelidir. Çeşitli besinler birlikte tüketildiğinde, besin öğeleri birbirinin etkisini arttırmakta, vücuda daha yararlı duruma gelmektedirler. Sinerjik etki adı verilen bu özelliğe en iyi örneklerden biri, yeterli alınan C vitamininin demirin emilimini arttırmasıdır. Örneğin, kahvaltıda yenen yumurtadaki demirin emilimi, içilen taze sıkılmış portakal suyu ile arttırılabilmektedir.

Bir gruptaki yiyeceklerden çok fazla alıp, diğer gruptakilerden çok az veya hiç almayan kimseler, dengesiz besleniyor demektir. Örneğin günlük yiyecekleri daha çok et, hamur işleri, pirinç, bulgur ve tatlılar olan, taze sebze ve meyvelerden yemeyen bir kimse vitaminlerin ve minerallerin bazılarını yeteri kadar sağlayamaz. Bunun yanında, herhangi bir meyveden çok fazla yemenin de bir yararı yoktur. Günlük yiyeceklerimiz seçilirken, her gruptaki yiyeceklerden gösterilen miktarlar kadar almak, yetersiz ve dengesiz beslenmenin önlenmesi için gereklidir.

Bu 4 grupta belirtilmeyen, fakat yiyeceklerimize lezzet vermek için kullandığımız yağlar, şekerler ve baharatlar vardır. Şeker, vücuda sadece enerji sağladığı için, fazla şeker yemek kişiyi dengesiz beslenmeye götürür. Bal, pekmez, reçel ve marmelat gibi yiyecekler, şeker yerini tutar. Beden hareketi çok olan işçiler ve sporcular her yemekte tatlı yiyebilirler.

Günlük yediğimiz yağların aşağı yukarı yarısı, yiyeceklerimizin bileşiminden gelir. Özellikle et ve benzeri yiyeceklerle; fındık, fıstık, badem, ceviz, süt, peynir, zeytin, yumurta gibi yiyeceklerin kullanıldığı yemeklere ilave olarak yağ koymaya gerek yoktur. Kahvaltılarda ve yemeklerde kullandığımız yağlar katı veya sıvı olabilir. Katı ve sıvı yağlardan dengeli bir şekilde yenmelidir. Günlük bir kişinin alacağı yağ miktarı 20-30 g. (2-3 silme yemek kaşığı) kadardır. Bu yağın yarısı, bitkisel sıvı yağlardan olmalıdır.

Dengeli Mönü Örnekleri

Kuru fasulye (et), Pirinç pilavı (tahıl), Yoğurt (süt), Elma (sebze-meyve)
Izgara köfte (et), Makarna (tahıl), Ayran (süt), Yeşil Salata (sebze-meyve)
Etli nohut (et), Bulgur pilavı (tahıl), Cacık (süt + sebze-meyve)
Etli biber dolma (et, tahıl, sebze-meyve), Yoğurt (süt)

Dengesiz Mönü Örnekleri

Ekmek arası köfte, Ayran (sebze-meyve eksik)
Zeytinyağlı taze fasulye, Marul salata, Yoğurt (et ve tahıl grubu eksik)
Sebze çorba, Makarna, Yeşil salata (et ve süt grubu eksik)
Pirinçli sebze çorbası, Üzüm, Ekmek (süt grubu eksik)

FİZİKSEL AKTİVİTENİN METABOLİZMAYA ETKİLERİ VE FİZİKSEL AKTİVİTELERİN GRUPLANDIRILMASI

Yazar tarih Eki 7th, 2008

FİZİKSEL AKTİVİTENİN METABOLİZMAYA ETKİLERİ

Bazal metabolizmaya ek olarak, günlük uğraşlar için enerji harcanır. Etkinlik için harcanan enerji miktarı hareketin ya da işin türüne, süresine, bireyin becerisine, vücut ağırlığı ve cinsiyet gibi özelliklere göre değişir. Günlük enerji gereksinmesini, yalnız çalışma durumu ya da mesleğe göre belirlemek yanıltıcı olabilir. Çünkü, hafif işte çalışan bir insanın iş dışı yaşantısı çok hareketli olabilir, bu da enerji ihtiyacını artırır. Bunun için, uyku dışındaki zamanın etkinlik durumuna göre gruplandırılması, bu etkinliklerin gerektirdiği enerji harcamasına göre günlük enerji ihtiyacının belirlenmesi gerekir.
TOPLAM ENERJİ İHTİYACI VE FİZİKSEL AKTİVİTELERİN GRUPLANDIRILMASI

Bireyin günlük enerji ihtiyacı; bazal metabolizma, fiziksel etkinlikler ve besinlerin ısısal etkisi için harcanan enerjinin toplamı kadardır. İlgili şekil ve tablolardan yararlanarak bazal metabolizma için harcanan enerji miktarı hesaplanır. Fiziksel etkinlikler ve meslekler çok çeşitlidir; bunların her biri için ne kadar enerji gerektirdiğini bulmak ve buna göre enerji ihtiyacını hesaplamak zordur. Bu nedenle, uygulamayı kolaylaştırmak için, yapılan iş ve uğraşlar enerji harcamasına göre gruplandırılmıştır. Belirli yaş ve durumdaki kadın ve erkeklerin enerji harcaması belirlenmiştir. Bu örneklerden yararlanarak, değişik yaş ve durumdaki bireylerin günlük enerji ihtiyacı hesaplanabilir.

Toplam için enerji ihtiyacının belirlenmesinde kullanılmak üzere Birleşmiş Milletler Besin ve Tarım ile Sağlık Örgütü Uzmanlar Kurulu, toplumun yetişkinlerini simgeleyecek özellikte erkek ve kadını örnek olarak almış ve onların enerji harcamasını belirlemiştir.

Aynı yaş ve ağırlıkta bile olsa, toplumdaki yetişkinlerin özellikleri, çalışma durumu ve süresi, dolayısıyla enerji ihtiyacı örnek kadın ve erkeğinkinden farklılık gösterir. Ancak, bu tablodaki değerlerden yararlanılarak, değişik özellikte ve işte çalışanların enerji ihtiyacı hesaplanabilir. Bunun için, iş ve iş dışı uğraşın hangi gruba girdiğinin ve süresinin bilinmesi gerekir. Meslek, iş ve iş dışı uğraşlar çok çeşitlidir. Bunların her birinin gerektirdiği enerji harcaması farklı olduğu gibi, aynı tür işin yapılması için harcanan enerji miktarı bile bireysel özelliklere, yapılma şekline, kullanılan araca göre de farklılık gösterir. Bu yüzden, fiziksel etkinlikleri enerji harcamasına göre kesin olarak gruplandırmak zordur. Ancak, enerji ihtiyacını hesaplamada, uygulama kolaylığı ve görüş kazandırmak için, fiziksel etkinler enerji harcamasına göre dört grupta toplanabilir. Çeşitli meslek ve çalışma durumlarında olan kişilerin dakikada harcadıkları enerji miktarı aşağıda gösterilmektedir. Belirtilen değerlere bazal metabolizma hızları dahildir.

a. Hafif İşler: Erkek dakikada 1.99 kkal, kadın 1.5 kkal harcamaktadır.
Erkekler: Büro işleri, avukat, hekim, mimar, muhasebeci, memur, öğretmen, tezgahtar
Kadınlar: Büro işleri, araç kullanarak yapılan ev işleri

b. Orta Aktivite: Erkek dakikada 3.16 kkal, kadın 2.03 kkal harcamaktadır.
Erkekler: Hafif endüstri işçisi, vasıfsız işçi, öğrenci, balıkçı, rutin hizmet yapan erler, araç kullanan tarım işçisi
Kadınlar: Hafif endüstri işçisi, araçsız ev işi gören kadın, öğrenci, büyük mağaza işçisi, araç kullanan tarım işçisi

c. Ağır Aktivite: Erkek dakikada 4.45 kkal, kadın 2.54 kkal harcamaktadır.
Erkekler: Ağır tarım işçisi, ağır inşaat işçisi, amele, orman işçisi, ağır askerlik hizmeti yapan, maden ve ağır sanayi işçisi, yorucu atletizm ve spor faaliyeti yapan
Kadınlar: Ağır tarım işçisi, yorucu endüstri işçisi, balerin, yorucu atletizm ve spor faaliyeti yapan

d. Çok Ağır-Aşırı Aktivite: Erkek dakikada 6.22 kkal, kadın 3.21 kkal harcamak¬tadır
Erkekler: Baltacı kazmacı, demirci, nalbant, hamal, yük arabası çekicisi
Kadınlar: Ağır inşaat işçisi, çok ağır tarım işçisi

 

FOSFOR

Yazar tarih Eki 7th, 2008

a-) Önemi ve Görevi

Kalsiyumdan sonra vücutta en çok bulunan minareldir. Yeni doğmuş bebeğin vücudunda ortalama 16-18 gram, yetişkinlerde ise 600-900 gram arasında fosfor bulunur. Vücutta ki fosforun ortalama %80 i kalsiyum ile birlikte kemik ve dişlere yerleşmiştir. Geri kalanı; öteki vücut sıvıları, kas, beyin, sinirler ve öteki dokularda bulunur. Fosforun %10 kadarı protein , lipit ve karbonhidratlarla birleşmiş durumdadır; bir kısmı enzim ve yardımcı enzimlerin yapısındadır.

Fosforun vücutta çalışmasında başlıca görevleri şunlardır:

1-)Kalsiyum ile birlikte kemik ve dişlerin yapı maddesidir.

2-) Nükleik asitlerin yapısında bulunur.

3-) Fosfolipit, fosfotprotein, yüksek enerji sağlayan ATP gibi maddelerin birçok koenzimin bileşiminde fosfor bulunur.

4-) Kanda ve öteki vücut sıvılarındaki fosfat iyonları tonponluk yaparak nötürlük düzeninin korunmasına yardım eder.

b-) İhtiyaç ve Kaynakları

Günlük fosfor gereksinmesi kalsiyum ihtiyacı kadardır. Yalnız, bebekler için önerilen fosfor miktarı kalsiyum için önerilen miktardan azdır. Bebeklerin günde 0-6 ay arasında 240mg. , 6 aydan 1 yaşına kadarda 360mg. Fosfor almaları önrilmiştir.

Fosfor her hücrede bulunur. Bu minarel, kalsiyum ve proteince zengin besinlerde yaygındır. Fosforun en iyi kaynakları etler, organ etleri, yumurta, süt ürünleri, süt ve türevleri, kuru baklagiller, yağlı tohumlar ve tahıl gibi besinlerdir. Arıtılmış olanların dışında hemen her besinde ve daha çok tohumlarında az yada çok fosfor vardır.

Fosfor ve kalsiyum; İytiyaç, kaynakları, vücüt çalışmasındaki görevleri yönünden birbirine benzerler. Fosforun emilmeside kalsiyumda olduğu gibidir. Kalsiyumun emilmesini kolaylaştıran ve zorlaştıran etmenler fosfor için de geçerlidir. Ancak, fosforun emilim oranı daha yüksek ve %70 dolayındadır.

FLUORİD,K VİTAMİNİ

Yazar tarih Eki 7th, 2008

FLUORİD

Fluoridin Önemi ve Görevleri:
Fluorid, insan vücudunda az miktarda bulunur. Daha çok kemik ve dişlerde yerleşmiştir. Tiroit bezinde ve deride de çok az miktarda fluorid belirlenmiştir. devamı »

ESKISEHIR

Yazar tarih Eki 7th, 2008

GENEL BİLGİLER

Yüzölçümü: 13.652 km²
Nüfus: 641.057 (1990)

İl Trafik No: 26

İsa’dan önce birinci bin yılda Porsuk Nehri kıyılarında Frigyalılar tarafından kurulan Eskişehir Türkiye’nin en önemli yol kavşaklarından birisidir.

Yunus Emre, Nasrettin Hoca gibi tarihi kişileri yetiştiren Eskişehir Lületaşı, çeşitli haslıklara iyi gelen sıcak su kaynakları ile de ünlüdür.

Eskişehir kültürel zenginliği kadar doğal güzellikleri, mutfağı ve alışveriş olanakları ile önemli bir turizm çekim merkezi olmayı hedeflemektedir.

İLÇELER:

Eskişehir ilinin ilçeleri; Alpu, Beylikova, Çifteler, Günyüzü, Han, İnönü, Mahmudiye, Mihalgazi, Mihalıççık, Seyitgazi ve Sivrihisar’dır.

Seyitgazi: Zengin bir tarihi olan Seyitgazi’nin 18 km. güneydoğusunda, Bardakçı köyünde, güneye inen antik yol üzerinde Roma Çağı’nda kurulmuş, Bizans Çağı’nda da önemini korumuş bir dini merkezi olan Santabaris antik kenti bulunmaktadır.

İlçenin Üçler tepesinin doğuya bakan yamaçları üzerinde 150 m. yüksekliğindeki 1207-1208 tarihlerinde 1.Alaattin Keykubad’ın annesi Ümmühan Hatun tarafından yaptırılan Seyyit Battal Gazi Külliyesi (cami, türbe ve imarethaneler) yer almaktadır. 1511-1517 tarihleri arasında Osmanlılar tarafından eklenen medrese binaları ilçenin tarihi dokusunu zenginleştirmiştir. İlçeye 7 km. uzaklıktaki Arslanbeyli Köyü’nde yer alan Sücaeddin – i Veli Türbesi, İki Çeşme mahallesinde Selçuklu Hamamı’nı önemli tarihi eserler arasında saymak mümkündür.

Han: Eskişehir’e 86 km. uzaklıkta antik yol üzerinde bulunan ilçe Romalılar tarafından kurulmuştur. Bizans Çağı’nda dini bir yerleşme alanı olan ilçede toprak altındaki yumuşak kaya mezarları bulunmuştur. devamı »

ERZURUM

Yazar tarih Eki 7th, 2008

GENEL BİLGİLER

Yüzölçümü: 25.066 km²

Nüfus: 848.201 (1990)

İl Trafik No: 25

Doğu Anadolu Bölgesi’nin en büyük kenti olan Erzurum oldukça eski bir yerleşim birimidir. Palandöken Dağı eteklerinde kurulu olan kent son yıllarda kış turizmi açısından büyük önem kazanmıştır. Tarihi yönden çok zengin bir çok eseri barındıran ve adeta bir kültür merkezine benzeyen kent günümüzde önemli bir turizm potansiyeli taşımaktadır.

İLÇELER

Erzurum (merkez), Aşkale, Çat, Hınıs, Horasan, Ilıca, İspir, Karaçoban, Karayazı, Köprüköy, Narman, Oltu, Olur, Pasinler, Pazaryolu, Şenkaya, Tekman, Tortum, Uzundere.

Pasinler: Pasinler ilçesi, IV. yy.da Bizanslıların, 615 yılında Arapların, 1084 yılında ise Türklerin eline geçmiştir.
Pasinler’de bulunan 3702 kişi kapasiteli, 39 derece su sıcaklığı olan termal tesis, ilçe dışından gelen hastalara konaklama hizmetiyle birlikte; böbrek,sindirim sistemi, idrar yolları, romatizma, siyatik, lumbago, nevralji ve çeşitli kadın hastalıklarının tedavisinde olumlu etki yapmaktadır. devamı »

« Önceki - Sonraki »